BETÜL TÜRKSOY

İlk olarak, sizi tanımayan insanlar için kendinizi tanıtır mısınız?

Kayseri’de doğdum, burada yaşıyorum. Mesleğim mimarlık. 2016 yılından beri astrofotoğrafçılıkla ilgileniyorum. Genellikle Ay’ın büyük göründüğü fotoğrafları yakalamaya çalışsam da astrofotoğraf, makro ve doğa fotoğrafçılığı alanlarında çalışmalarımı sürdürüyorum.

Geçtiğimiz sayılarımızda astrofotoğrafların tek bir alandan ibaret olmadığını öğrenmiştik. Siz astrofotoğrafçılığın hangi alanı ile ilgileniyorsunuz?

Ben en çok Ay fotoğrafları çekiyorum. Astrofotoğrafçılığa Ay fotoğrafı çekme merakı sayesinde başladım. Tabi ki Ay’ın genellikle her gün gökyzünde bulunması, bir çok farklı çekim tekniği olması da başlangıçta fotoğrafçılığımı geliştirmeme sebep oldu. Yaz aylarında karanlık alanlara gidip Samanyolu fotoğrafları çekmeyi çok seviyorum. Özellikle geniş açı, yeryüzü ile birlikte gece gökyüzünü fotoğraflamaya çalışıyorum. Bunun yanı sıra hava koşulları ve şehir ışıklarının izin verdiği ölçüde, kuyruklu yıldızları da fotoğraflamaya çalışıyorum.

Çektiğiniz fotoğraflarınızda Ay ile birlikte farklı figürler görmekteyiz. Ay fotoğrafçılığında doğru sanatsal kompozisyonu nasıl oluşturuyorsunuz?

Öncelikle çekim yapacağım alanı tespit ediyorum. O alanda nasıl bir kompozisyon yapılabilir, Ay doğuş saati ve Ay’ın evresini göz önüne alarak alana gidip çeşitli objelerle birlikte Ay’ı çekmeye çalışıyorum. Kayseri’de genellikle kırsal alanlarda yine doğa ile birlikte Ay fotoğrafları yakalamak daha kolay. Binalarla ve bazen de insanlarla kompozisyonlar oluştursam da bulunduğum coğrafya genellikle ağaç, dağ vb doğal unsurlarla çekimler için çok daha uygun.

Aldığınız mimari eğitimin çektiğiniz fotoğraflardaki olumlu veya olumsuz etkileri oluyor mu, oluyorsa bunlar nelerdir?

Olumsuz bir etkisini henüz görmedim Tam tersine, fotoğraflarımın estetik kurgusunda her zaman önemli rol oynuyor.

Ay ve gezegen fotoğraflarını bilgisayarda işlerken farklı teknikler kullanılabiliyor. Siz çektiğiniz Ay fotoğraflarını işlemek için hangi teknikleri kullanıyorsunuz?

Çok uzun zamandır Ay çekimleri yaptığım için, işlerken de sanırım tüm teknikleri kullandım. Benim için fotoğraftaki en önemli şey Ay’ın net görünmesidir. Bu yüzden ilk etapta, çekim sırasında netliği sağlamaya çalışırım. Zoom lens ile elde çekim yaparken bu çok kolay değildir. Mümkünse tripodla çekmeye çalışırım, değil ise de nefesimi tutup titretmeden elde çekerim. Net ve doğru pozlanmış, iyi bir fotoğrafı nasıl işlerseniz işleyin o doğru sonucu verecektir. İşleme konusunda Ay’ın evreleri de çok önemli benim için. Her evre de farklı pozlama ayarları kullanıldığı için işleme konusunda da fotoğrafta Ay’ı en iyi anlatacak işleme tekniğini kullanırım. Ayın 5., 6. gününden sonraki özellikle 15-16 günlük sürede mineral moon tekniği çok güzel sonuçlar verir. Ay fotoğraflarının istiflenmesi de özellikle bu evrelerde (hem gece hem gündüz Ay’ı fotoğraflarında) çok kullandığım bir tekniktir.

Atmosferik türbülans ve optik etkiler sebebiyle Ay’ın kenarlarında detay kaybı ve bulanıklık görülebiliyor. Ay'ın kenarlarında meydana gelen bu atmosferik yayılmayı (lunar limb) azaltmak için hangi filtreleri veya yazılım çözümlerini kullanıyorsunuz?

Atmosfer koşulları çok kötü ise mesela çok sisli, çok puslu vb durumlarda hiç bir filtre fotoğrafa netlik kazandırmaz. Önceki soruda da belirttiğim gibi işleme, evet çok önemli ama fotoğrafın net olması için öncelikle çekimin net olması gereklidir. Ben tüm fotoğraflarımı bilgisayara direk Lightroom ile atarım ve işlemeyi orada yaparım. Lightroom’un bu tarz bozulmaları bir dereceye kadar düzeltebilen bir kaç komutu mevcut. Onları kullanarak düzeltirim. Ama dediğim gibi puslu bir havada Ay hiç bir fotoğrafta ne çıkmıyorsa onu çekmek için de, işlemek için de fazla zorlamam.

Evrenin herhangi bir yerinde tanıdığınız bir kişiyle çekim yapmak isteseydiniz, bu kim ve neresi olurdu?

Bu soruya vereceğim cevabı biraz düşündüm doğrusu.. Evren’in neresinde fotoğraf çekmek isterdim? Eğer böyle bir imkan oluştuysa o zaman, o imkan evrenin her yeri için oluşmuş olmalıdır ve bu sebeple de tek bir yer ile sınırlandırmak istemem cevabı. Ama ilk yer olarak Satürn’ün bir uydusundan Satürn’ün nasıl göründüğünü görmek, incelemek isterdim. Satürn’ün halkalarının, bakış açısı değiştikçe oluşan perspektifi, diğer uyduları,uyduları ile birlikte Satürn’ü fotoğraflamak isterdim. Hatta astrofotoğrafçılığa ilk başladığım yıllarda bununla ilgili bir videoda oluşturmuştum. Kimle giderdim sorusuna gelince yakın çevremden, bu çekim süresince sıkılmayacak, şikayet etmeyecek ve bana yardım edebilecek biri ile gitmek iyi olurdu.

Bu alanla ilgilenen ve ilgilenmek isteyen arkadaşlarımıza söylemek istediğiniz son cümleleriniz ne olur?

Astrofotoğrafçılık insanın Evren’deki yerini anlaması için gerçekten çok güzel bir yöntem. Evren’le aramızda bir bağ. Gökyüzüne baktığımızda bunu düşünmek insana büyük heyecan verir. Samanyolu veya Ay gibi bir objenin fotoğrafını çektiğimde onu ekranda ilk gördüğüm an sanki orada geziyormuşum gibi hissederim. İçinde gökyüzü ve Evren’in merakını taşıyorlarsa astrofotoğrafçılığı öğrenmekte de zorlanmazlar.

Astrofotoğrafçılık başlangıçta, en basit ekipmanlarla da bir ölçüde yapılabilse de, bir süre sonra makine ve lenslerin biraz daha özelleşmesi gerekiyor. Bunu da göz önüne almalılar. Öğrenmek için özellikle Youtube üzerinde sayamayacağım kadar çok yayın mevcut. Hepsi başlı başına büyük birer kaynak. Bunları değerlendirebilirler. Bence en önemli şeylerden biri de dünyadaki diğer astrofotoğrafçılarla iletişim halinde olmak. Bu hem motivasyonu artıran bir etken hemde öğreten bir süreç.