İlk olarak, sizi tanımayan insanlar için kendinizi tanıtır mısınız?
Adım Cem Özkeser. 1992 Bursa doğumluyum. ODTÜ Fizik lisansında iken ilgi alanımın bilimden sanata doğru kayması sonucunda kendimi resim, illüstrasyon, fotoğraf, video, 3D sanat gibi çeşitli görsel sanat alanlarının içinde buldum. Astrofotoğraftan önce uzay resimleri çizmekle meşgul idim. Şuan da dijital medyada kendimi geliştirmeye çalışıyorum. İfade araçlarım zamanla evriliyor olsa da uzay ve doğa tutkumun bu güne kadar sabit kaldığını gözlemledim. Uzun yıllar bisiklet sporuyla uğraştım, şuan fazla enerjimi enduro motosiklet sürerek atıyorum. Seyahatlerimi sporla harmanlarken, kamplarımı da uzay ve yaban hayatını keşifle birleştirmeyi son yıllarımda alışkanlık haline getirdim.
Geçtiğimiz sayılarımızda astrofotoğrafların tek bir alandan ibaret olmadığını öğrenmiştik. Siz astrofotoğrafçılığın hangi alanı ile ilgileniyorsunuz?
Geniş açı astrofotoğrafçılık ana odağım. Çekimlerimin büyük çoğunluğu panoramiktir. Çoğu gözlemden 360 derece panaromik çekim alarak dönmeye çalışırım. Solargrafiye de bayağı emek harcadım hatta onun bile panoramik versiyonunu üretmeye zahmet ettim. Özel tarihleri hele ki kuyrukluyıldız ziyaretlerini bu zamana kadar kaçırmamaya çalıştım.
Ay, gezegenler ve derin uzay objeleri için farklı çekim teknikleri var mı, varsa bunlar nelerdir?
Astrofotoğraf teknik olarak sınırları zorlayan ve hızla da gelişen bir alan. Asıl odağım olan panoramik çekimlerin de gezegen, güneş, nebula vb. çekimleri gibi kendine has teknikleri var. Örneğin geniş açı panorama alacaksak batı yönünden çekime başlarız ki gökyüzündeki kaymayı fotoğrafımızda minimize edelim. Ya da yeryüzünde öne çıkarmayı istediğimiz bir obje varsa fokus istifi yaparak bu objenin odak içinde kalmasını sağlayabiliriz.
Geniş açı astrofotoğrafçılık çok esnek bir alan ve kendinizi hem astro-spesifik teknikleri hem de diğer fotoğrafçılık tekniklerini kullanırken bulmanız çok olası.
Astrofotoğraf çekerken aynı objenin birden fazla fotoğrafını çekiyor musunuz? Yaptığınız çekimleri daha sonradan birleştiriyor musunuz, eğer birleştiriyorsanız bunu nasıl yapıyorsunuz?
360 derece panoramik bir çekimimde sadece gökyüzü için 20 panelden fazla çektiğimi görüyorum. Bir o kadar da yeryüzü için paneller oluyor. Her panelde ise 4 veya 5 kareyi istiflendiğimi düşünürsek tek bir nihani fotoğraf çalışması için 100-150 kare çekmiş olmam anlamına geliyor. Bir de bu sayıya dark ve flat kareleri de eklemek gerekiyor. Her paneli noise giderme maksadıyla önce istifliyorum. Elimdeki panel sayısı kadar istifleme yapmam gerekiyor ki tüm sürecin en keyifsiz kısmı bence burası. Geniş açı manzarayı oluşturmak içinse istif sonrası tüm panellerin dikişlenmesi (stitching) gerekiyor. Bunu da çoğunlukla panorama spesifik yazılımla ve elle yapmak gerekiyor. Otomatik birleştirme, arzu edilen sonucu çoğunlukla vermiyor. Hazırlık ve toparlanma süreci hariç 1-2 saat süren pozlama için, eve dönünce bilgisayar başında günlerimi harcadığımı görüyorum. Bilgisayar demişken, geniş açı fotoğrafçılığın pek konuşulmayan kilit ekipmanı bilgisayardan da söz etmek istiyorum. Panoramik fotoğrafların işlenmesi ciddi hafıza gerektiriyor çünkü yüzlerce megapiksel büyüklüğünde ve gigabaytlar büyüklüğünde fotoğrafları işlerken hafızanın yetmemesi çok olası. Eski bilgisayarımda fotoğrafların boyutlarını küçültmek zorunda kalırdım. Şu an ise 64GB RAM bile ucu ucuna yetebiliyor.
Gökyüzü fotoğrafları çekerken kamerayı/teleskobu nasıl doğru yönlendiriyorsunuz?
Geniş açı çekimde kameranın konumlanması ve kadrajlama gündüz çekimlerinden pek farklı değil sadece karanlıkta çalışmak zorundayız.
Bundan dolayı estetik bir sahneyi güzel yansıtabilmek için bölgenin gündüz keşfini yapmak büyük fayda sağlayacaktır aksi takdirde güzel kadrajları kaçırmamıza neden olabilir.
Panoramik çekim ne kadar geniş bir alanı görecek ise ise takip sistemi ihtiyacı da o kadar az oluyor. Ancak portatif bir takip sistemi yanımda çoğunlukla bulunur.
Eskiden polar dürbün ile dikkatli hizalamaya önem verirken artık göz kararı kaba bir hizalama dahi işimi görüyor. Hatta kutup yıldızını görmeden dahi polar ayarı yapmışlığım çok olmuştur.
Çünkü kamerayı konumlandırmak istediğimiz noktadan kutup yıldızını bazı engeller sebebiyle göremeyebiliriz. ya da çekime henüz hava kararmadan hazır olmayı isteyebiliriz.
Böyle durumda akıllı telefonumuz bize yardımcı oluyor.
Pusula ile kabaca kuzeyi bulmak ve bir klinometre uygulaması yardımıyla takip cihazını ne kadar eğdiğimizi ölçebilmek bize kutup ayarı yapabilmemiz için yeterli.
Birçok takip cihazı üzerinde pusula ve/veya klinometre zaten hazır olarak gelebiliyor.
Düşük sıcaklıklarda çekim yaparken, lensin ve sensörün donmasını nasıl engelleyebiliriz? Siz bu konuda ne yapıyorsunuz?
Düşük sıcaklıkta çekim yaparken benim en çok yaşadığım sıkıntı aslında kamera bataryasının zamansız bitmesi. Çünkü soğuk hava şartlarında hala yüzde kırk piliniz olduğunu sanırken çekim sırasında birden kameranız kapanabiliyor. Bu sıkıntıya bulduğum kesin çözüm makineyi çekime bırakacaksam kesinlikle yüksek kapasiteli powerbank ile kullanmak. Lens ise su kenarı bir bölgede yapılan çekimde yoğunlaşma nedeniyse kolayca buhar yapar. Su kenarı bölgelerde önceden hazırlıklı olmak gerek. Lens buharı için lens ısıtıcı aparatlar kullanılabilir.
Evrenin herhangi bir yerinde tanıdığınız bir kişiyle çekim yapmak isteseydiniz, bu kim ve neresi olurdu?
Eğer evrenin bir bölgesinde dal darı şeklinde bir nebula ya da galaksi var ise muhabbet kuşumu bu obje ile çekmek isterdim.
Bu alanla ilgilenen ve ilgilenmek isteyen arkadaşlarımıza söylemek istediğiniz son cümleleriniz ne olur?
Astofotoğrafa başlarken ekipman mevzusuna ister istemez çok takılıyoruz ancak ekipmandan çok daha önemli hususları atlayabiliyoruz. Her alanda olduğu gibi astrofotoğrafta da deneye yanıla gelişiyoruz. Gelişebilmek için de gözlem faaliyeti sayımızı arttırmamız gerekiyor. Geniş açı çekimler için seyahate mecburuz ve astro ekipmandan önce seyahat imkanlarımızı sorgulamak ve bunları çözmeye odaklanmayı daha gerçekçi buluyorum. Tek başıma gözlem kabiliyetimi arttırmamın bana sağladığı faydanın, kötü lensimi iyi lens ile değiştirmenin bana sağladığı faydadan çok daha fazla olduğunu düşünüyorum.
İlk olarak, sizi tanımayan insanlar için kendinizi tanıtır mısınız?
Adım Cem Özkeser. 1992 Bursa doğumluyum. ODTÜ Fizik lisansında iken ilgi alanımın bilimden sanata doğru kayması sonucunda kendimi resim, illüstrasyon, fotoğraf, video, 3D sanat gibi çeşitli görsel sanat alanlarının içinde buldum. Astrofotoğraftan önce uzay resimleri çizmekle meşgul idim. Şuan da dijital medyada kendimi geliştirmeye çalışıyorum. İfade araçlarım zamanla evriliyor olsa da uzay ve doğa tutkumun bu güne kadar sabit kaldığını gözlemledim. Uzun yıllar bisiklet sporuyla uğraştım, şuan fazla enerjimi enduro motosiklet sürerek atıyorum. Seyahatlerimi sporla harmanlarken, kamplarımı da uzay ve yaban hayatını keşifle birleştirmeyi son yıllarımda alışkanlık haline getirdim.
Geçtiğimiz sayılarımızda astrofotoğrafların tek bir alandan ibaret olmadığını öğrenmiştik. Siz astrofotoğrafçılığın hangi alanı ile ilgileniyorsunuz?
Geniş açı astrofotoğrafçılık ana odağım. Çekimlerimin büyük çoğunluğu panoramiktir. Çoğu gözlemden 360 derece panaromik çekim alarak dönmeye çalışırım. Solargrafiye de bayağı emek harcadım hatta onun bile panoramik versiyonunu üretmeye zahmet ettim. Özel tarihleri hele ki kuyrukluyıldız ziyaretlerini bu zamana kadar kaçırmamaya çalıştım.
Ay, gezegenler ve derin uzay objeleri için farklı çekim teknikleri var mı, varsa bunlar nelerdir?
Astrofotoğraf teknik olarak sınırları zorlayan ve hızla da gelişen bir alan. Asıl odağım olan panoramik çekimlerin de gezegen, güneş, nebula vb. çekimleri gibi kendine has teknikleri var. Örneğin geniş açı panorama alacaksak batı yönünden çekime başlarız ki gökyüzündeki kaymayı fotoğrafımızda minimize edelim. Ya da yeryüzünde öne çıkarmayı istediğimiz bir obje varsa fokus istifi yaparak bu objenin odak içinde kalmasını sağlayabiliriz.
Geniş açı astrofotoğrafçılık çok esnek bir alan ve kendinizi hem astro-spesifik teknikleri hem de diğer fotoğrafçılık tekniklerini kullanırken bulmanız çok olası.
Astrofotoğraf çekerken aynı objenin birden fazla fotoğrafını çekiyor musunuz? Yaptığınız çekimleri daha sonradan birleştiriyor musunuz, eğer birleştiriyorsanız bunu nasıl yapıyorsunuz?
360 derece panoramik bir çekimimde sadece gökyüzü için 20 panelden fazla çektiğimi görüyorum. Bir o kadar da yeryüzü için paneller oluyor. Her panelde ise 4 veya 5 kareyi istiflendiğimi düşünürsek tek bir nihani fotoğraf çalışması için 100-150 kare çekmiş olmam anlamına geliyor. Bir de bu sayıya dark ve flat kareleri de eklemek gerekiyor. Her paneli noise giderme maksadıyla önce istifliyorum. Elimdeki panel sayısı kadar istifleme yapmam gerekiyor ki tüm sürecin en keyifsiz kısmı bence burası. Geniş açı manzarayı oluşturmak içinse istif sonrası tüm panellerin dikişlenmesi (stitching) gerekiyor. Bunu da çoğunlukla panorama spesifik yazılımla ve elle yapmak gerekiyor. Otomatik birleştirme, arzu edilen sonucu çoğunlukla vermiyor. Hazırlık ve toparlanma süreci hariç 1-2 saat süren pozlama için, eve dönünce bilgisayar başında günlerimi harcadığımı görüyorum. Bilgisayar demişken, geniş açı fotoğrafçılığın pek konuşulmayan kilit ekipmanı bilgisayardan da söz etmek istiyorum. Panoramik fotoğrafların işlenmesi ciddi hafıza gerektiriyor çünkü yüzlerce megapiksel büyüklüğünde ve gigabaytlar büyüklüğünde fotoğrafları işlerken hafızanın yetmemesi çok olası. Eski bilgisayarımda fotoğrafların boyutlarını küçültmek zorunda kalırdım. Şu an ise 64GB RAM bile ucu ucuna yetebiliyor.
Gökyüzü fotoğrafları çekerken kamerayı/teleskobu nasıl doğru yönlendiriyorsunuz?
Geniş açı çekimde kameranın konumlanması ve kadrajlama gündüz çekimlerinden pek farklı değil sadece karanlıkta çalışmak zorundayız.
Bundan dolayı estetik bir sahneyi güzel yansıtabilmek için bölgenin gündüz keşfini yapmak büyük fayda sağlayacaktır aksi takdirde güzel kadrajları kaçırmamıza neden olabilir.
Panoramik çekim ne kadar geniş bir alanı görecek ise ise takip sistemi ihtiyacı da o kadar az oluyor. Ancak portatif bir takip sistemi yanımda çoğunlukla bulunur.
Eskiden polar dürbün ile dikkatli hizalamaya önem verirken artık göz kararı kaba bir hizalama dahi işimi görüyor. Hatta kutup yıldızını görmeden dahi polar ayarı yapmışlığım çok olmuştur.
Çünkü kamerayı konumlandırmak istediğimiz noktadan kutup yıldızını bazı engeller sebebiyle göremeyebiliriz. ya da çekime henüz hava kararmadan hazır olmayı isteyebiliriz.
Böyle durumda akıllı telefonumuz bize yardımcı oluyor.
Pusula ile kabaca kuzeyi bulmak ve bir klinometre uygulaması yardımıyla takip cihazını ne kadar eğdiğimizi ölçebilmek bize kutup ayarı yapabilmemiz için yeterli.
Birçok takip cihazı üzerinde pusula ve/veya klinometre zaten hazır olarak gelebiliyor.
Düşük sıcaklıklarda çekim yaparken, lensin ve sensörün donmasını nasıl engelleyebiliriz? Siz bu konuda ne yapıyorsunuz?
Düşük sıcaklıkta çekim yaparken benim en çok yaşadığım sıkıntı aslında kamera bataryasının zamansız bitmesi. Çünkü soğuk hava şartlarında hala yüzde kırk piliniz olduğunu sanırken çekim sırasında birden kameranız kapanabiliyor. Bu sıkıntıya bulduğum kesin çözüm makineyi çekime bırakacaksam kesinlikle yüksek kapasiteli powerbank ile kullanmak. Lens ise su kenarı bir bölgede yapılan çekimde yoğunlaşma nedeniyse kolayca buhar yapar. Su kenarı bölgelerde önceden hazırlıklı olmak gerek. Lens buharı için lens ısıtıcı aparatlar kullanılabilir.
Evrenin herhangi bir yerinde tanıdığınız bir kişiyle çekim yapmak isteseydiniz, bu kim ve neresi olurdu?
Eğer evrenin bir bölgesinde dal darı şeklinde bir nebula ya da galaksi var ise muhabbet kuşumu bu obje ile çekmek isterdim.
Bu alanla ilgilenen ve ilgilenmek isteyen arkadaşlarımıza söylemek istediğiniz son cümleleriniz ne olur?
Astofotoğrafa başlarken ekipman mevzusuna ister istemez çok takılıyoruz ancak ekipmandan çok daha önemli hususları atlayabiliyoruz. Her alanda olduğu gibi astrofotoğrafta da deneye yanıla gelişiyoruz. Gelişebilmek için de gözlem faaliyeti sayımızı arttırmamız gerekiyor. Geniş açı çekimler için seyahate mecburuz ve astro ekipmandan önce seyahat imkanlarımızı sorgulamak ve bunları çözmeye odaklanmayı daha gerçekçi buluyorum. Tek başıma gözlem kabiliyetimi arttırmamın bana sağladığı faydanın, kötü lensimi iyi lens ile değiştirmenin bana sağladığı faydadan çok daha fazla olduğunu düşünüyorum.